Kahvenin Faydaları

Kahvenin sağlımız üzerindeki etkilerini araştıran geniş çaplı araştırmalar çok eski olmasa da, kahvenin pek çok ciddi hastalığı önlemeye yardımcı olduğu görülmüştür.

Astım:

Kahvenin, astım hastalarına yardımcı bir içecek olduğu yaklaşık 150 yıldır bilinmektedir. Kahvenin içerisindeki kafein nefes yollarını açıcı etkiye sahiptir. Günümüzün saygın tıp dergileri de kahvedeki kafeinin, genç astım hastalarında kuvvetli bir nefes açıcı ilaç olduğunu kanıtlayan araştırmalar yayınlamışlardır. Hatta yapılan deneylerle kahve içenlerin astıma yakalanma olasılığının belli bir miktar azaldığı görülmüştür.

Kanser:

Kahvenin de yeşil çay ve siyah çay gibi iyi bir antioksidan kaynağı olduğu tespit edilmiştir. Hatta kahve işlenme sürecinde de içindeki antioksidanları kaybetmemektedir. Bilindiği üzereantioksidanlar kanser hücrelerinin çoğalmasını ve yayılmasını engelleyici özelliktedirler.

Baş Ağrısı:

Migren üzerindeki olumsuz etkileri bilinmesine rağmen kahve, normal bir baş ağrısına iyi gelmektedir. Kahvenin içerisinde baş ağrısı içi kullanılan ilaçlardaki maddelerden bulunduğu ve biraz daha iyi sonuç verdiği görülmüştür.

Karaciğer:

Kahvenin faydalarından biri de kahve içen kişilerin karaciğer rahatsızlıklarına daha az yakalandıkları yapılan araştırmalarla tespit edilmiş olmasıdır. Kahve, özellikle sirozun ve sirozdan kaynaklanan karaciğer kanseririskinin düşürülmesine faydalıdır.

Safra Taşı:

Erkeklere göre vücutlarında daha fazla safra taşı üreten kadınların, kahve içmeleri durumunda içmeyenlere göre safra taşından daha az şikayette bulundukları gözlenmiştir.

Konsantrasyon:

Uyarıcı etkisi olan kahvenin dikkati bir iş üzerinde toplamada faydalı olduğu bilinmektedir. Özellikle işte ve okulda yapılan araştırmalar, belli miktar kahve tüketiminin konsantrasyonu arttırdığını göstermiştir.

Selülit:

Bilinenin aksine kahvenin faydalarından biri de selülit ve benzeri cilt sorunları üzerinde olumlu etkilere sahip olmasıdır.

Parkinson:

Günde bir fincan kahve içen erkeklerde, Parkinson hastalığına yakalanma riskinin bir miktar azaldığı yapılan araştırmalarda gözlenmiştir. Bu riskin azalması Kahvenin önemli faydalarından biridir.

Kahve Çeşitleri

  • Espresso: Espresso Kahve Makinesi ile hazırlanan İtalyan kökenli kahve türüdür.
  • Cappuccino: Temel olarak Espresso’nun köpük ve süt kombinasyonundan oluşan kahve çeşididir.
  • Türk Kahvesi: Türk Kültürüne ezgidir ve telvesi ile beraber servis yapılmaktadır.
  • Mırra: Arka arkaya demlenerek hazırlanan Güney Doğu Bölgesine has acı, yoğun, sert kahve çeşididir.
  • Americano: Espresso’yu sert bulan Amerikalılar tarafından bulunmuş, sıcak su ile Espresso’nun karışımından hazırlanan kahve türüdür.
  • Mocha: Çikolata ve Latte’nin karıştırılması ile hazırlanan kahve çeşididir.
  • Latte: Espresso ve de bir miktar sütün köpürtülmesi ile yapılan kahve çeşididir.
  • Viennese: Viyana kökenli olan Espresso’nun bir miktar krema ve biraz çikolata ile karıştırılması ile hazırlanan kahve çeşididir.
  • Macchiato: Espresso’yu direkt olarak süt köpüğü ile karıştırarak hazırlanan kahve çeşididir.
  • Supremo: Kolombiya’da yetişen kaliteli kahve çeşidine verilen isimdir.
  • Nescafe: Hazır olarak satılan, sıcak su ile karıştırıldığında telve bırakmayan kahve türüdür.

Kahve Hakkında Ek Bilgiler

  • Kahve meyvesinin içinde iki adet kahve çekirdeği bulunmaktadır. Eğer meyvenin içinden tek kahve çekirdeği çıktı ise bu çekirdek daha büyük ve özel olduğu için ayrılır. Fiyat olarak da daha pahalıdır.
  • Kahve, bugün dünyada Dolar’la ticareti yapılan petrolden sonra ikinci maldır. Londra ve New York gibi finans merkezlerinde, gelecekte teslim edilmek üzere ticareti yapılan bir maldır.
  • Kahve, her yıl 400 milyar bardak tüketilen dünyanın en popüler içeceğidir.
  • Kahve; yetiştirildiği, gelişmekte olan ülke ekonomilerini ve politikalarını yönlendirmektedir.
  • Arap kahvesi dünya üretiminin yüzde yetmişini oluşturur.
  • Türkiye’nin ilk kahvecisi, 1871 yılında Kurukahveci Mehmet Efendi tarafından kurulmuştur.
  • Türkiye’de sadece Mersin ve Anamur kahve yetiştiriciliği için uygun bölgelerdir.

Kahve Nedir?

Kahve, literatürde Coffea olarak geçen kahve bitkisinin, kiraza benzeyen parlak kırmızı meyvelerinden elde edilir. Kahve meyvesinin içindeki çekirdeklerin kavrulup öğütülmesi ile de hepimizin bildiği kahve meydana gelir. Bildiğimiz kahve çekirdeklerinin tam anlamıyla oluşabilmesi için kahve bitkisinin beş yıl civarında olgunlaşması gerekir. Olgunlaşmış bir kahve bitkisinin bütün meyveleri toplandığında en çok yarım kilo kavrulmuşkahve elde edilmektedir. Olgunlaşmış kahve meyvesinin 14 gün içinde toplanması gerekir, aksi taktirde meyveler bozulmaya başlar.

30 yıl civarında meyve verebilen kahve bitkisinin dökülmeyen, koyu renkli ve sivri yaprakları vardır. Kahve bitkisi budanmadığı zaman bir ağaç gibidir ve 10 metreye kadar erişebilir. Bol yağışlı, ortalama sıcaklığın 20 santigrat derece olduğu tropik iklim kuşağında yetiştirilir. Kahve, soğuğu sevmeyen, hatta anlık sıcaklık değişmesinin bile zarar verdiği bir bitkidir. Yetiştirilen kahve volkanik dağ yakınlarındaysa kül kokulu, meyve bahçelerine yakınsa aromatik bir tada sahip olur.

Kafein Nedir?

Kafein, kahve ve çayda bulunan bir maddedir. Kafeinin acı bir tadı vardır. Çokça tüketilen Cola’lı içeceklere de eklenir. Kafein, sinir hücreleri arasındaki transferi güçlendirerek dikkat toplanması ve konsantrasyon artmasına sebep olur. Kafeinin bağımlılık yaptığına dair kesin deliller bulunmamıştır. Ayrıca kafein ağrı kesicilerin de etkinliğini yüzde kırk oranında yükseltmektedir. Kafein, öğrencilerin ve iş adamlarının değişmez konsatrasyon arttırıcısıdır.

Kahvenin Tarihçesi

Kahvenin ilk ne zaman bulunduğu ve bildiğimiz bir fincan kahvenin ilk ne zaman içildiği tam olarak bilinmemektedir. Kahvenin bulunmasıyla ilgili pek çok farklı efsane olsa da en yaygın olanı şudur: M. S. 600-800 yıllarında, Doğu Afrika’da bir çoban hayvanlarının yabani bir bitkiyi yediklerini ve oldukça hareketlendiklerini fark eder. Merakla bu meyveyi tadan çoban kendisinin güçlendiğini ve daha uzun süre uyanık kaldığını fark eder. Bu durumu manastırdaki bir keşişe anlatan çoban, keşişinde bu meyveleri toz haline getirip kaynamış suya karıştırarak içmesine vesile olur. Uyarıcı etkisini fark eden keşişler bu içeceği uzun süren ayinler boyunca kullanırlar. Tanrısal bir hediye olarak görülen kahve böylece manastırdan manastıra yayılmıştır.

Avrupa kaynaklı olduğu düşünülen bu efsane, Arap literatüründe farklı bir şekildedir. Arap kültüründeki en bilinen efsane: Baş melek Cebrail’in, Hz. Muhammed’e ona daha çok dayanıklılık ve güç vermesi için kahve sunmasıdır.

Uyarıcı ve canlandırıcı bir etki veren kahve, gizemli bir içecek olarak algılanmış, un haline getirilip ekmek yapılmış, kahve çekirdekleri kavrulup sıcak suya konularak içilmiş ve tıbbi amaçla kullanılmıştır.

İlk olarak Habeşistan’ın (Etiyopya) Kaffa yöresinde bulunan, kahvenin yetiştiriciliğine 15. yüzyılda Yemen’de başlanmış ve Yemen kahve ticaretinin merkezi olmuştur. 16. yüzyılın sonunda kahve bütün Arap dünyasına yayılmış ve çok popüler bir içecek olmuştur.

Kahve Osmanlı İmparatorluğuna 16. yüzyılın başında Yemenden gelmiştir. Osmanlı sarayında oldukça beğenilen bir içecek olan kahvenin yapımından “kahvecibaşı” diye adlandırılan güvenilir kişiler sorumluydu. 16. yüzyılın ortalarında açılan kahvehaneler, kahveyi tavalarda kavurup , dibeklerde döverek hazırlamaktaydılar. Önceleri zamanın aydın kesimi, sonradan bütün halk kahvehanelerde buluşmaya başlamıştır. Kahvehaneler sohbet edilen ve kültürel etkinliklerin yapıldığı yerler olmuşlardır.

Avrupalılar ise 17. yüzyılda, ilk defa İstanbul’da denedikleri kahveyi çok beğenerek kendi ülkelerine götürmüşlerdir.